21 Mayıs 2014 Çarşamba

AZİZ TÜRK MİLLETİ’NE

AZİZ TÜRK MİLLETİ’NE

Milli varlık, kültürel değer ve çıkarlarımıza yönelik gizli ve açık saldırılar son zamanlarda yoğunluk kazanmıştır. Milletimizi kaygılandıran bu saldırılara etkin karşılık verilmemesi, saldırganlar, işbirlikçiler ve enstrümanlarının cür’etini artırmaktadır.
Bu durumda, ülke yönetiminin çeşitli dönem, makam, resmi/kurumsal ve özel alanlarında görev üstlenmiş, sorumluluk yüklenmiş aşağıda imzası olan bizler;
Uyarıcı bir çağrı yapmak sorumluluğu duyuyoruz.
Buna göre:
Bölge, dil, din, etnik ve mezhep temelli ayrıştırma siyasetleriyle Türk Milleti’nin egemenliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, milli, laik, sosyal bir hukuk devleti olma özelliği kesinlikle tartışılamaz ve tartışılmasına izin verilemez.
KKTC’nin özgürlük, bağımsızlık ve egemenlik haklarını, Kıbrıs Türk’lerinin uluslararası anlaşmalardan doğan hak, hukuk ve güvencelerini, Doğu Akdeniz’deki güvenlik ve ekonomik çıkar dengesini ve Ege’deki statükoyu temel almayan hiçbir çözüm girişimi ve bunun KKTC yönetimine dayatılması kabul edilemez.
Milletimize yönelik uluslararası bir terör projesi olarak başlatılan “Sözde Ermeni Soykırımı” yalanını tanıyan “İnsan hakları, evrensel hukuk, adalet, ahlâk ve gerçek dışı” parlamento kararlarının geri aldırılması kaçınılmaz bir görevdir.
Bu konudaki milli kararlılığı gölgeleyecek girişimler meşru sayılamaz.
Türk siyaset gündemindeki seçim, gerginlik, yönetme yeteneksizliği, hatta hile ve şaibe kaygısından kaynaklanan meşruiyet tartışmaları fırsatçıları yanıltmamalıdır.
Hiçbir işbirlikçi milli davalarımızdan geri adım atamaz.
Hiçbir güç oldubittilerle Türkiye’den taviz koparamaz.
Hiçbir hükümet terörle işbirliği yapamaz ve işbirlikçilere taviz veremez!..
Bir tarafın fırsattan yararlanarak, diğer tarafın çöken itibarını tamir amacıyla sağlayacakları onursuz, hukuksuz ve sorumsuz uzlaşmalar;

Türk Milleti’nce yok hükmünde ve suç kanıtı olarak değerlendirilecektir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder